Samsung'dan 'Global Shutter' Devrimi!
- 2 gün önce
- 2 dakikada okunur

Akıllı telefon kameralarının yıllardır aşamadığı en büyük engellerden biri olan "hareket bulanıklığı" ve "görüntü bozulması" tarih olmak üzere. Teknoloji devi Samsung, çok hızlı hareket eden nesneleri bile kusursuz bir netlikle yakalayabilen, global shutter seviyesinde yeni nesil bir görüntü sensörü üzerinde çalıştığını ortaya koydu.
Sektör kulislerinde dolaşan bilgilere ve Güney Kore kaynaklı raporlara göre, bu teknoloji sadece Samsung cihazlarla sınırlı kalmayabilir; geleceğin iPhone modellerinde de bu devrimsel sensörü görebiliriz. Peki, bu teknoloji neden bu kadar önemli ve mevcut kameralardan farkı ne?
Rolling Shutter vs. Global Shutter: Fark Nedir?
Bu yeni teknolojiyi anlamak için önce mevcut sorunu bilmek gerekiyor. Günümüzde kullandığımız akıllı telefonların neredeyse tamamı, fotoğraf ve videoları "Rolling Shutter" (Yuvarlanan Deklanşör) yöntemiyle çeker.
Rolling Shutter: Sensör, görüntüyü yukarıdan aşağıya doğru satır satır tarar. Bu işlem çok hızlı olsa da, örneğin hızla dönen bir pervaneyi veya hızla giden bir arabayı çekerken, sensörün alt satırları taraması bitene kadar nesne hareket etmiş olur. Sonuç? Yamulmuş pervaneler ve uzamış araba görüntüleri.
Global Shutter: Tüm piksel satırları ışığa aynı anda maruz kalır ve veri eşzamanlı okunur. Kare tek seferde yakalandığı için en hızlı hareket eden objeler bile (bir merminin namludan çıkışı gibi) donmuşçasına net ve bozulmadan görüntülenir.

Samsung İmkansızı Nasıl Başardı?
Bugüne kadar global shutter teknolojisini telefonlara entegre etmek mühendislik açısından bir kabustu. Çünkü bu yapı, piksel boyutlarının büyümesini gerektiriyor, bu da telefon gibi küçük sensörlerde çözünürlüğün (megapikselin) düşmesine neden oluyordu.
Samsung, bu sorunu aşmak için hibrit bir mühendislik harikası geliştirdi. Şirket, 12 megapiksellik ve 1.5 mikrometrepiksel aralığına sahip standart bir rolling shutter lensine, tamamen yeni bir piksel mimarisi ekledi.
Samsung'un çözümü şu şekilde çalışıyor:
Piksel İçi Dönüşüm: Normalde sensörler sinyali dışarıdaki bir işlemicide dijitale çevirirken, Samsung bu dönüştürücüyü (ADC) piksellerin içine gömdü.
2x2 Paketleme: 1.5 mikrometrelik pikseller, 2x2'lik gruplar halinde birleştirilerek 3 mikrometrelik temel birimler oluşturuldu.
Hibrit Çalışma: Bu dörtlü piksel grubu bir dönüştürücüyü paylaşıyor. Grup içinde sıralı (rolling) bir okuma olsa da, gruplar arasında global bir işleyiş sağlanıyor.
Yazılım Desteği ile Kusursuz Sonuç
Samsung, geliştirdiği bu yapının "tam anlamıyla" donanımsal bir global shutter olmadığını, ancak sonuçların farksız olduğunu belirtiyor. Donanımın bıraktığı ufak boşlukları, özel bir algoritma tamamlıyor.
Şirket, optik akış bilgisi kullanarak (nesne veya kameranın hareketiyle oluşan parlaklık değişimleri), görüntüdeki olası bozulmaları telafi ediyor. Sonuç olarak, yüksek çözünürlükten ödün vermeden, global shutter kalitesinde, bozulmasız ve kristal netliğinde fotoğraflar elde ediliyor.
Geleceğin iPhone'larında Samsung İmzası Olabilir
Sektördeki en heyecan verici detaylardan biri de Apple cephesinden geliyor. Teknoloji devinin, global shutter sensörlerini iPhone'lara entegre etmek için yoğun bir patent çalışması yürüttüğü biliniyor. Apple ve Samsung'un yeni nesil CMOS görüntü sensörleri üzerinde dirsek temasında olduğu düşünüldüğünde, bu teknolojiyi ilk kullananlardan birinin iPhone olması şaşırtıcı olmayacaktır.
Samsung, bu teknolojiyi "yarı iletken devrelerin olimpiyatları" olarak bilinen ISSCC 2026 konferansında tüm detaylarıyla dünyaya sunmayı planlıyor. Görünen o ki, 2026 ve sonrası, mobil fotoğrafçılıkta "anın dondurulduğu" yıllar olacak.









Yorumlar