Cyberpunk 2077 Geliştiricisi Pawel Sasko Favori Sonunu Açıkladı
- 3 dakika önce
- 2 dakikada okunur
CD Projekt RED'in olaylı çıkışına rağmen zamanla bir başyapıta dönüşen oyunu Cyberpunk 2077, sunduğu farklı sonlarla oyunculara Night City'de kendi kaderlerini tayin etme şansı vermişti. Peki, bu hikayeyi ilmek ilmek dokuyan isimler ne düşünüyor? Oyunun Baş Görev Tasarımcısı Pawel Sasko, verdiği son röportajda kendi favori sonunu ve oyunculara vermek istedikleri o derin mesajı açıkladı.
Night City efsaneleri arasına katılmak mı, yoksa sadece hayatta kalmak mı? Sasko'ya göre cevap sandığımızdan çok daha karmaşık.
İki Farklı Hikaye Anlatısı: Efsane Olmak vs. Hayatta Kalmak
The Gamer'a konuşan Pawel Sasko, Cyberpunk 2077'nin hikaye yapısının aslında iki farklı katmandan oluştuğunu belirtiyor. Oyunun üç perdelik yapısını analiz eden geliştirici, hikayenin oyuncuya iki farklı yol sunduğunu ifade ediyor:
Sahte Anlatı (1. Perde): Şehrin bir efsanesi olma hayali ve bu yolda yükseliş.
Gerçek Anlatı (2. ve 3. Perde): Ölümle yüzleşmek ve "hayatta kalmanın" gerçekte ne anlama geldiğini sorgulamak.
Sasko bu durumu şöyle özetliyor: "Bir son seçtiğinizde, aslında 'Hayatta kalmak nedir?' sorusuna farklı bir cevap vermiş oluyorsunuz. Başkalarının anılarında mı yaşıyorsunuz? Onlara bıraktığınız duygularda mı? Yoksa bir efsane olarak mı?"
Pawel Sasko’nun Favorisi: "Temperance" (İtidal) Sonu
Çoğu oyuncu mutlu son arayışında olsa da, Sasko için sanatsal açıdan en tatmin edici son, oyunun en melankolik finallerinden biri olan Temperance (İtidal). Bu senaryoda V, bedeninin kontrolünü tamamen Johnny Silverhand'e bırakarak siber uzayda (Cyberspace) kalmayı tercih ediyor.
Ancak Sasko'ya göre bu sonun vurucu olmasının sebebi, Johnny'nin bunu aslında istemiyor olması:
"Bunu öyle bir kurguladık ki, Johnny'nin bunu istemediğini biliyorsunuz. Aralarındaki ilişkinin, Johnny'nin size 'bunu yapmamalısın' diyeceği bir noktaya geldiğini görüyorsunuz."
Sasko, oyuncuları Johnny Silverhand gibi başlangıçta nefret edilen bir karakterden, onun için fedakarlık yapılabilecek bir noktaya getirmenin büyük bir sanatsal başarı olduğunu vurguluyor. "Hayatında onca kötülük yapmış, nükleer bomba patlatmış ve binlerce insanın ölümüne sebep olmuş bir terörist... Oyuncuyu ondan nefret etme noktasından, onu gerçekten anlama noktasına getirebildiğimiz için heyecanlıydım," diyen Sasko, V'nin bedenini Johnny'e vermesinin, Cyberpunk evrenindeki en büyük kefaret hikayesi olduğunu savunuyor.
En Popüler ve En Karanlık Sonlar
Röportajda diğer sonlara da değinildi. Geliştirici ekip, oyuncuların büyük çoğunluğunun Nomad'lerle (Aldecaldos)birlikte şehri terk etme sonunu seçeceğini en başından beri tahmin etmiş. Bu seçenek, oyuncuların bedenlerinden vazgeçmek veya intihar görevine çıkmak zorunda kalmadığı, nispeten "güvenli ve mutlu" görünen tek çıkış yolu olarak tasarlanmış.
Öte yandan, hikayenin en karanlık noktası olan ve V'nin kimseyi tehlikeye atmamak için kendi hayatına son verdiği "Path of Least Resistance" (En Az Direniş Yolu) sonu hakkında da çarpıcı detaylar paylaşıldı. Sasko, bu sonun distopik bir evrende çok "doğal" hissettirdiğini, ancak oyunun jenerik kısmında arkadaşlarınızdan gelen aramalarla bunun bir çözüm olmadığının altını çizmeye çalıştıklarını belirtti.
Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?
Bu derin hikaye analizi, serinin hayranlarını heyecanlandırsa da yeni macera için biraz daha beklememiz gerekecek. Pawel Sasko şu anda, kod adı Project Orion olan Cyberpunk 2'nin yönetmen yardımcılarından biri olarak görev yapıyor. Ancak stüdyodan gelen son bilgilere göre, devam oyunu 2028 yılından önce piyasaya sürülmeyecek.
Night City'de hangi sonu seçerseniz seçin, CD Projekt RED'in asıl amacının sadece bir oyun oynatmak değil, "varoluş" üzerine derin bir felsefi tartışma yaratmak olduğu artık kesinleşmiş durumda.
